28 Şubat 2015 Cumartesi

PANCAKE


 Tatilde bizim evde kahvaltılar hep birlikte geçirilen en güzel zamanlardır.
Her gün için ayrı bir ana yemek hazırlanır .Ana yemek dediysem kahvaltılık ana yemekler.
Bunların içinde biri var ki yapımı tamamen benim işim .Evdeysem ve kahvaltı hazırlama görevi bendeyse ,ilk aklıma gelen pancake yapmak oluyor.
Elif'in ve benim favori kahvaltılığımız .Annem ve babama sürpriz kahvaltı sofrası hazırladığımız günlerde pancake bizim spesiyalimiz oluyor .Üzerine sürecek marmelatımız ya da çikolatalı kremamız da varsa bundan iyisi Şam'da kayısıdır.
Şimdi artık Samsun'dayım .Tatilde Erzincan'da en son pancake hazırladığımda daha önce tarifini paylaştığım fındıklı süt reçeli ile birlikte servis ettik .Muhteşem oldu.Sizlere de tavsiye ederim.
 
MALZEMELER


1 yumurta
1su bardağı süt
1su bardağı un
1 çorba kaşığı sıvı yağ (fındık)
1 çorba kaşığı toz şeker
Yarım paket kabartma tozu
 2 çay kaşığı vanilya
1 tutam tuz

YAPILIŞI

1-Bir çırpma kabına yumurta ,tuz ,toz şeker konulup çırpılır.
2-Çırpmaya devam ederken sıvı yağ ve süt eklenir.İyice kabartılır.
3-Un ,kabartma tozu ve vanilya bir tabakta karıştırılır.Azar azar karışıma yedirilir.
4-Pürüzsüz ve akışkan bir hamur hazırlanır.Boza kıvamında olmalıdır.
5-Krep tavası ya da varsa özel pancake tavası ocağa konup altı açılır.Tereyağı ile tava yağlanır.Yağlama işlemi pişirme sırasında gerektikçe tekrarlanır.
6-Kızgın tavaya 10 cm çapında ,ortalama yarım kepçe sıvı dökülür.Tavanın sıcaklığı kontrol edilir .Çok kızgın olursa üstü kurumadan altı yanabilir.
7-Altı altın rengi olan pancake spatula ile ters çevrilir.Her iki yüzü bu şekilde pişirilir.
8-Ilık servis edilir.
NOT : Pişirme sırasında seri davranmalıdır.Aksi takdirde bekleyen pancakeler soğuyarak lezzetini kaybedecektir.
AFİYET OLSUN


TORTİLLAS DE PATATAS - PATATESLİ OMLET

Kahvaltı en önemli öğündür. Geçiştirmeye gelmez. Doyurucu ve besleyici olmalı. Türk  mutfağında yumurtalı yemekler genellikle sabah kahvaltısında doyurucu ve besleyici olması nedeniyle tercih edilir. Patatesli omlet bizim evde en çok sevilen yumurta yemeklerinden biridir. İspanyol mutfağındaki adıyla Tortillas de Patatasİspanyol mutfağında Tortillas de patatas (patatesli omlet) bizden farklı olarak kahvaltıda değil de öğlen ya da akşam tercih edilen lezzetli ve hafif bir yemektir.
Ben sizlere en basit ve bizim damağımıza uygun haliyle tarif edeceğim.

MALZEMELER

1 küçük kuru soğan
1orta boy patates
3 yumurta
2 çorba kaşığı su
3 çorba kaşığı zeytinyağı
4-5 dal maydanoz
Tuz, taze çekilmiş karabiber, pul biber

YAPILIŞI

1- Soğan küçük yemeklik, patates tavla zarı büyüklüğünde, maydanoz incecik doğranır.
2- Yumurtalar, su ve tuz ile birlikte iyice çırpılır.
3- Teflon bir omlet tavasına zeytinyağı konup kızdırılır.
4- Soğan ve patatesler birlikte tavaya konur. Ara sıra karıştırarak biraz kızartılır. Karabiber, pulbiber eklenir.


  
5- İyice çırpılmış yumurta tavaya dökülür. Düzgünce yayılarak patates ve soğanların üzerini kaplaması sağlanır.  Henüz sıvı iken maydanoz eklenir. Tavanın altı kısılır. Üzerine bir kapak kapatılır. Kapak omletin kabarmasını ve yüzünün pişmesini sağlar.


6- Omletin altı iyice kızarıp tavayı bırakınca tersyüz edilir. Artık kapak kapatılmaz.
7- Her iki yüzü de altın rengi olunca servise hazır hale gelmiştir.
AFİYET OLSUN
  

FRİTATA-OTLU OMLET


Bugün cumartesi, yarın pazar. Yani haftasonu!...Yani evde uzun sohbetli, bol malzemeli, öğlen saatlerine kadar sürecek kahvaltıların zamanı. Benim de bu sofralara küçük bir iki katkım olsun istedim. Hem çocuklara hem de büyüklere sağlıklı, bir okadar da lezzetli ve kolay kahvaltılık tarifler paylaşacağım. İlk tarifim İtalya'da çok sevilen Fritata. Tarifin Türkçe karşılığı Otlu Omlet. Adının hakkını veren bol yeşillikli bir omlet.
Ayrıca aklınızda bulunsun; yumurta ile birlikte tüketilen yeşil renkli sebzeler yumurtadaki demirin vücutta emilimini arttırarak sağlıklı beslenmemize yardımcı olur.
Bu kadar değerli bir besini daha değerli yapmak ister misiniz? Bunun için küçük bir de tavsiyem olacak. Çay demirin emilimini azaltan bir etki gösterir. Zaten o kadar çok yumurtalı kahvaltı yapmamıza rağmen kansızlık problemini bu kadar yaygın yaşayan bir toplum oluşumuzun en önemli nedeni çaysız kahvaltı düşünemiyor olmamız.
Çaysız kahvaltı tabii ki düşünülemez. Fakat şu keyif çayı kavramını daha çok benimsemeliyiz.Yani çayı kahvaltının üzerine, sohbet faslına bırakırsak çok güzel olur.
Aslında kahvaltıda aşırı ekmek tüketimi, yanında çay ihtiyacını artırıyor. Kısaca ekmeği azaltırsak hem kilo kontrolünü daha kolay yaparız, hem de çayı kahvaltı sonrasına bırakacağımız için kansızlık sorununa da küçük bir çözüm getirmiş oluruz.
Kahvaltıda ise şimdi tam mevsimi mis gibi bir ıhlamur çok güzel olur. Herkese sağlıklı ve mutlu günler ve bol sohbetli hafta sonları diliyorum.
Haydi tarifimize geçelim.

MALZEMELER

3 yumurta
100 gram ezlmiş beyaz peynir
4-5 dal maydanoz
4-5 dal dereotu
1 adet yeşil soğan
2 çorba kaşığı su
1 tutam tuz
1 çay kaşığı pul biber
Taze çekilmiş karabiber
tavayı yağlamak için 1 tatlı kaşığı tereyağı

YAPILIŞI

1- Yeşillikler ince doğranır. İstenirse sevilen başka yeşillikler de eklenebilir.
2- Çukur bir kapta yumurtalar, ezilmiş peynir, yeşillikler, su, baharatlar ve tuz iyice çırpılır.
3- 20 cm çapında bir teflon tavaya tereyağı konulup ocak yakılır.Yağ eriyince tava sallanarak her tarafının yağlanması sağlanır.
4- Karışım tavaya dökülür ve düzgünce yayılır. Ocağın ısısı düşürülür.
5- Altı hafifçe kızarıp üstü de spatulaya yapışmaz hale gelince ters yüz edilir.
6- Her iki tarafı da altın rengi aldığında servise hazırdır.
AFİYET OLSUN

25 Şubat 2015 Çarşamba

PERDE PİLAV

 Perde Pilav Siirt yöresine ait Türk Mutfağının sembol yemeklerinden biridir.Zengin içerikli pilavı ve üzerindeki yörede ''duvak'' denilen yufka kaplaması onu şölenlere layık bir yemek haline getiriyor.Ben hem sunum kolaylığı açısından ,hem de hoş göründüğünü düşündüğüm için bir porsiyonluk hazırladım.Piliç Rotinin yanında servis ettim.Denemenizi tavsiye ederim.Sıradan bir yemeği şölene dönüştürün...

MALZEMELER
PİLAV İÇİN

2 su bardağı baldo pirinç
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı svı yağ
2 adet tavuk budu
3 su bardağı tavuk suyu
1 çay bardağı kabukları soyulmuş badem
1 avuç kuş üzümü
1 avuç çam fıstığı
Tuz, karabiber, tarçın,yeni bahar

HAMUR İÇİN

1 çay bardağı yoğurt
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı tavuk suyu
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un

YAPILIŞI

1-Tavuk butları haşlanır.süzülür,suyu ayrılır ve didiklenir.
2-Pirinçler el yakmayan sıcak tuzlu su ile üzerini örtecek şekilde çukur bir kap içerisinde ıslatılır.Bir saat kadar bekletilir.
3-Pirinçler beklerken kuş üzümleri yıkanır ,süzülür.
4-Bir tencerede sıvı yağ kızdırılır.Çam fıstıkları hafif kızartılır.Tereyağı eklenir.
5-Tereyağı eriyince pirinçler fazla dokunmadan silkeleyerek birkaç kez yıkanıp süzülür.Tencereye eklenir.Pirinçler şeffaflaşıncaya kadar ara sıra karıştırarak kavrulur.
6-Pirinçler şeffaflaşınca önce yıkanmış kuş üzümleri ,sonra 3 su bardağı tavuk suyu eklenir.Tuzu ayarlanır,kapak kapatılır.
7-5 dakika harlı ,10 dakika kısık ateşte pişirilir.
8-Kapak açılır.Didiklenmiş tavuk etleri ve baharatlar eklenir.Ezmeden bir tahta kaşık ya da spatula yardımıyla alt üst edilir.Kapak tekrar kapatılır.Demlenmeye bırakılır.
Bu arada hamur hazırlanır.
1-Un hariç tüm malzeme karıştırılır.İyice karışınca un yavaş yavaş eklenerek yumuşak fakat ele yapışmayan bir hamur elde edilir.1 saat dinlendirilir.
2-İstenirse derin bir borcam tereyağıyla yağlanıp kabukları soyulmuş ,ikiye ayrılmış bademler yapıştırılır.
3-Yufka tek olarak borcamın yanlarından sarkacak şekilde açılır.Tepsiye bademler kaydırılmadan yerleştirilir.
İstenirse de benim yaptığım gibi küçük güveçler ya da ısıya dayanıklı kaseler yağlanır .Hamur 6 parçaya ayrılır.Yemek tabağı büyüklüğünde açılır.Yağlanmış güveçlere bademler yapıştırılır.Hamur kenarlardan taşırılarak güvece yerleştirilir.
4-Demlenmiş pilav güveçlere paylaştırılır.Kenardan sarkan hamurlarla üzeri kapatılır.
5-Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında hamur kızarana kadar pişirilir.
AFİYET OLSUN

PİLİÇ ROTİ

Hani bazen biz çalışan hanımlar akşam yorgun argın eve dönerken evde yemek olmadığını hatırlar ,köşedeki lokantadan bir kızarmış piliç alırız.evde de yanına basitçe bir pilav yapıveririz. Bir de salata!... Sofradakilerden teşekkür belgesi bile alabilirsiniz.
Ben işte böyle günlerde köşedeki lokantanın pabucunu dama atacak bir tavuk tarifi ile başlayacağım.
Piliç Roti;Fırında Kızarmış Piliç anlamına geliyor.Özellikle marine etmek için hazırlayacağınız karışım lezzetini muhteşem yapıyor.Bildiğiniz yoğurtlu,salçalı karışımları unutun.Çok basit ve sunumuyla oldukça etkileyici bir tarif.
Hiç bir zaman teşekkür belgesiyle yetinmeyin.Tüm çalışan anneler her gün gösterdiği başarılarla Takdir belgesini hak ediyor.Fakat bu sunum çıtanızı daha yükseğe taşıyacak .
Haydi hepimize kolay gelsin
.
MALZEMELER
1 adet orta boy piliç
Yarım limon suyu
1 tatlı kaşığı tuz
Yarım çay bardağı sıvı yağ
Pulbiber, taze çekilmiş karabiber,kimyon,kekik

YAPILIŞI
1-Piliç iyice temizlenir, yıkanır.Kuyruk kısmı ve kanat uçları kesilir.
2-Bir kasede limon suyu ,sıvı yağ,tuz ve istenilen miktarda baharatlar iyice çırpılır.Hazırlanan marinasyon fırça yardımıyla tavuğun içi dahil her tarafına sürülür.
3-Tavuk derin ve kapalı bir kapta 2 saat buzdolabında dinlendirilir.
4-Fırın 200 dereceye ısıtılır.Fırın tabanına bir kase içinde su konulur.Su tavuğun kurumadan kızarmadan kızarmasını ve damlayan yağların sıçrayarak yanmasını engeller.
5-Tavuğun bacak arasındaki deriye bıçakla bir kesik açılır. Tavuğun bacakları çapraz birleştirilip üstteki bacağın uç kısmı bu kesikten geçirilir . Kanatlar da pamuklu bir ip yardımıyla gövdeye sabitlenir.
6-Tavuk marine kabından pişirme kabına alınır. Kapta kalan sos tekrar tavuğun üzerine ve içine sürülür. Önceden ısıtılmış fırına verilir.
7-Tavuk fırında ortalama 1 saat üzeri nar gibi kızarana kadar pişerken ara sıra tepsiye biriken yağlar fırça ile üzerine sürülerek kuruması engellenir.
8-Nar gibi kızaran tavuk fırından alınarak kanatları tutan ipler kesilir. Servis tabağına alınır. Pilav ya da fırında kızarmış baharatlı patatesle birlikte hem çok kolay hem de çok havalı ziyafet yemeğiniz hazır!
Ben bir porsiyonluk perde pilavla servis ettim şık bir sunum oldu.


AFİYET OLSUN             

21 Şubat 2015 Cumartesi

BADEM KUCAKLAYAN AYICIK

Tatilde Elif için de eğlenceli etkinlikler düzenledik.Bizim evin favorilerinden zencefilli kurabiyeyi , yabancı bir siteden aldığımız tarife göre biraz yorumlayarak hazırladık.
Çok şirin kurabiyeler oldu.Üstelik şu soğuk kış günlerinde zencefil ve tarçın ikilisini sıkça kullanmamız gerektiğini unutmayalım.
Çocuklarıyla birlikte eğlenceli zaman geçirmek isteyenlere tavsiye ederim.



MALZEMELER
125 gram tereyağı
Yarım çay bardağı sıvıyağ(fındık)
2 çay bardağı pudra şekeri
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tarçın

1 tatlı kaşığı zencefil
Yarım paket kabartma tozu
4 su bardağı un
1 su bardağı ruşeym(buğday kepeği)
Yeterince tuzsuz badem

YAPILIŞI
1-Tereyağı ,sıvıyağ ve pudra şekeri krem haline gelene kadar yoğrulur.
2-Üzerine 1 yumurta eklenir ve karıştırılır.
3-Tarçın ,zencefil ,unun yarısı ,ruşeym ve kabartma tozu eklenip yoğrulur.
4-Kalan un yavaş yavaş eklenirken yoğurmaya devam edilir.
5-Yumuşak bir hamur elde edilir.Hamur ele yapışmayan bir hal alınca yoğurma tamamlanır.Eğer un artarsa bırakılır.
6-Buzdolabında 1saat dinlendirilir.
7-Hamur 4-5 mm. kalınlığında açılır.Ayıcık şeklinde kalıpla kesilir.Tepsiye dizilir.Ayıcığın tam kucağına boyuna ikiye ayrılmış ,kabukları soyulmuş badem yapıştırılır.kolları koparmamaya dikkat edilerek bademin üzerinde birleştirilir. Kürdanla göz ve burun yapılır.
8-Fırın 170 dereceye ayarlanır.
9-Önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika hafif pembeleşene kadar pişirilir.
AFİYET OLSUN

FOCACCİA

Yarıyıl tatili karla, fırtınayla geldi.Birçoğumuz tatilin büyük bir kısmını evde çocuklarımızla birlikte geçirdik.Biz de sıcak mutfağımızda kızlarım Elif ve Ayşenur'la mis kokulu paylaşımlar yaparak mutlu ve iştahlı günler geçirdik.Eşim ise en iyi tadımcımız oldu.
Artık tatil bitti.Herkes okuluna döndü.Kimi evinden çok uzaklara gitti,kimi de aynı şehirde kaldı.Benim Ayşenur'um uzaklara gidenlerden.Onu Erzincan'dan Samsun'a uğurlarken yolluk olarak yaptığım bir tarifi paylaşacağım.Focaccia; hem doyurucu hem de besin değeri yüksek bir İtalyan ekmek çeşidi.
Focaccia tam bir Akdenizli.Bol zeytinyağlı,fesleğen,kekik,biberiye,kuru domates ve daha neler neler var içinde.
Kolay kolay da bayatlamıyor.Bizim evde de çok seviliyor.Sabah uzun kahvaltı törenlerinden hoşlanmayanlar ve zamanı kısıtlı olanlar için iyi bir seçenek olabilir.Üstelik içindeki buğday kepeği (ruşeym) sindirime yardımcı ve glisemik endeksi düşük olduğundan açlık hissini önlüyor.
Biraz yorum kattım.Birkaç orijinal tarifi birleştirdim.Ben ce güzel oldu.Kısacası deneyin ve görün.

MALZEMELER
1 paket yaş maya
3 su bardağı ılık süt
1 su bardağı ılık su
2 su bardağı sızma zeytinyağı
2 su bardağı ruşeym
1 subardağı doğranmış siyah zeytin
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 su bardağı kuru domates (ılık suda yumuşatılmış veküçük doğranmış)
1 yemek kaşığı toz şeker
Kekik, biberiye, pul biber, fesleğen, tuz
Aldığı kadar un

YAPILIŞI
1-Bir yoğurma kabına ılık su, toz şeker,ılık süt ve ufalanmışyaş maya elle karıştırılıp 10 dakika beklenir.
2-Maya kabarınca zeytinyağının yarısı eklenir.
3-Bir kapta baharatlar,ceviz,zeytinve domates kurusu karıştırılır.
4-Sıvıların üzerine 2 su bardağı un,1 su bardağı ruşeym, baharatlı karışımdan bir avuç,bir yemek kaşığı tuz karıştırılır.Yoğurmaya başlanır.Bu işlem tuz hariç aynı sırayla malzeme bitene ve hamur elimizi bırakıp yumuşak bir kıvam alıncaya kadar yoğrulur.
5-10 dakika daha hamurun pürüzsüz bir hal alması ve içerisine yeterince hava hapsetmesi için yoğrulur.
6-Üzeri kapatılarak ılık bir ortamda 30 dakika mayalandırılır.
7-Hamur iki katı kabardığında fırın 200 dereceye ayarlanır.Fırın tepsisine biraz zeytinyağı dökülür.Hamur tepsinin büyüklüğüne göre iki ya da üçe bölünür.
8-Ellerle tepsideki yağ yayılır.Eldeki yağ yardımıyla hamur tepsi büyüklüğünde açılır.
9-10dakika tepside mayalandırılır.200 derecede ısınmış fırında üzeri kızarana kadar ortalama 20-25 dakika pişirilir.
10-Fırından çıkan focacciaya fırça yardımı ile zeytinyağı sürülür.Izgara üzerinde soğutulur.Izgara alt üst hava almasını ve altının terlememesini sağlar.
11-Soğuyunca dilimlenerek servis edilir.




AFİYET OLSUN



20 Şubat 2015 Cuma

Hangi Sıvı Yağ

Fındık yağıyla Samsun'da görev yaptığım sırada tanıştım.Aynı yıllarda GDO ile yakından ilgileniyor,beslenme
sohbetlerini bu üç harfin açılımını yapmadan tamamlamıyorduk.Genetiği Değiştirilmiş Organizma!...
Sıvı yağ denilince ayçiçek ve mısır özü yağı akla geliyordu.Fakat kızartma yaparken ayçiçek yağının çok çabuk yandığını farkettim.Mısır özü yağı da yemeğe lezzet vermiyordu sanki.Üstelik yağ elde etmek için mısırın genetiği ile oynandığını öğrendim.

İşte tam da bu sırada Karadenizin o muhteşem ürünü fındık her haliyle karşıma çıktı.

Hamur işlerine,tatlılara,çok yakışıyor.Kuruyemiş olarak kolesterole çok iyi geliyor.Yağı derseniz;kızartmalarda çok uzun dayanıyor.Yemeklerin lezzetini artırıyor ve çok az miktar kullanmak yetiyor.Üstelik fındık GDO tuzağına henüz düşmemiş.(İNŞALLAH düşmez de) Güvenle kullanabilirsiniz.
Zeytinyağına gelince çok işlem görmemiş, fazla katkı içermeyen sızma olanını tavsiye ederim.Evet fiyatı diğer yağlara göre biraz pahalı.Fakat bize vaadettiği sağlıklı ve uzun ömüre değmez mi?

2006 yılında canım kardeşim Nesrin'in Burhaniye'deki yazlığında tatilimizi geçirirken yaptığı yemeklerin ve hamur işlerinin tadına doyamamıştım.Sırrının kullandığı zeytinyağı olduğunu söylemişti.Fakat'' bu zeytin yağını marketlerde bulamazsın '' demişti.Burhaniye-Ören arasında yaptığımız bir araba gezintisi sırasında küçük bir aile atölyesini ziyaret ettik.
Sıcak bir karşılama,bir bardak çay ve atölyede içime çektiğim buram buram zeytin kokusunu hiç unutamıyorum.Kendi elleriyle toplayıp,hiçbir kimyasal kullanmadan sıkıp, üzerinde marka bile olmayan teneke kutularda hemen oracıkta satıyorlardı.
O günden sonra bir daha marketten zeytinyağı alamadım.Canım Nesrin'ciğim bize uzunca bir süre hediye olarak gönderdi.Fakat artık yıllık tüketimimiz 50 litreyi bulunca bu küçük atölyenin telefonunu aldık.Sağolsunlar her yıl bir telefonla kargo kapımıza kadar getiriyor.
Atölyenin adres ve telefonunu izin aldıktan sonra sizinle paylaşacağım.
Ağır kokusu nedeniyle tercih edilmeyen sızma zeytinyağının aslında hiç de ağır kokmadığını gerçek zeytinyağıyla tanışınca farkettim.
O kadar saf ki minik yeğenim Azra'nın bakımında bile kullandık.Deneyin ve farkı görün.       


17 Şubat 2015 Salı

TRİLEÇE

Ne kadar takip etmediğimizi söylesek de moda hayatın her alanında bizi etkilemeye devam ediyor.Moda sadece giyim kuşam ve dekorasyon gibi alanlarda değil mutfakta da fırtınalar estiriyor.Her zaman bazı yemekler ,tatlılar,içecekler öne çıkıyor.Bazıları da gününü doldurup sahneden çekiliyor.
Örnek mi? Tiramisu, brownie,etsiz çiğ köfte ,cafe latte v.s.
Şimdilerde bu modaya trileçe de dahil oldu. Aslında Balkanlar, özellikle Arnavutluk ve çevresinde yapılan tarihi oldukça eski yöresel bir tatlı trileçe.Fakat damak zevkimize o kadar çok hitap ediyor ki  denemeden ve tarif defterlerimize eklemeden edemedik.
Trileçe üç süt demekmiş.Orijinalinde inek,manda ve keçi sütü kullanılarak bu üçleme yapılırmış.Ancak tatlıyı hafifletmek ve bize uygun hale getirmek için inek sütü,süt tozu ve krema üçlüsü tercih edilir olmuş.
Ben de kendi yorumumu katarak hazırladım.Hiç korkmayın deneyin.Çok beğeneceğinizden eminim.


MALZEMELER
KEKİ
5 yumurta
10 çorba kaşığı toz şeker
10 çorba kaşığı un
¾ su bardağı sıvı yağ (fındık)
1 paket kabartma tozu,1paket vanilya
SOSU
4 bardak süt
2 kutu krema
2 kaşık süttozu
KARAMEL SOS
5 çorba kaşığı toz şeker
1 çorba kaşığı tereyağı
5-6 damla limon suyu
1 kutu krema
½ su bardağı süt

YAPILIŞI
KEK
1-Çukur bir kaba yumurta akları ile bir fiske tuz eklenerek kar haline gelinceye kadar mikserle çırpılır.
Başka bir kapta yumurta sarıları ,toz şeker ile beyazlaşıncaya kadar çırpılır.Sıvı yağ ilave edilir.İki dakika daha çırpılır.Mikser bırakılır.Bundan sonrasına elde devam edilir.
3-Sarılar beyazlara ağır ağır karıştırarak beyazlar söndürmeden yedirilir.
4-Kabartma tozu ve vanilya una eklenir.Bu karışım da yumurtalara söndürmeden eklenir.
5-Fırın 150 dereceye ayarlanır.25*25 ölçülerinde kare borcam tepsi yağlanır.Karışım tepsiye dökülür.
6-Isıtılmış fırında 25-30 dakika pişirilir.Kürdanla pişmişlik kontrolü yapılır. Eğer kürdan kuru ve temiz çıkmışsa kek fırından çıkarılır.
Kek fırına konulduğunda sos hazırlanmalıdır .
SOS
1-Tüm malzeme çukur bir kapta mikserle köpürene kadar çırpılır.Kek fırından çıkıp ılıklaşana kadar buzdolabında bekletilir.
2-Kek fırından çıkınca bir kürdan ile sık aralıklarla delinir.16 dilime bölünür.
3-Ilıklaşınca üzerine soğuk sütlü sos dökülür.Sosu hemen emecektir.Kek bir kenara alınır ve karamel sos hazırlığına geçilir.
KARAMEL SOS
1-Teflon bir tavaya şeker ve limon suyu konulur.Ocak açılır.
2-Şeker ısının etkisiyle eriyip rengi koyulaşmaya başlayınca tereyağı eklenir.Şeker ve tereyağı iyice karışana kadar ocağın altı kısılarak 2 dakika karıştırılır.
3-Krema ve süt eklenir.Bu esnada ocağın ısısı biraz artırılabilir.Karamel süt ve kremanın soğukluğu ile sertleşip topaklanabilir.Telaş edilmemeli, karıştırmaya devam edilmelidir.Isının etkisiyle şeker tekrar eriyecektir.
4-Şeker eriyince 2 dakika daha karıştırıp ocak kapatılır.Ara sıra karıştırarak karamel soğutulur.
5-İyice soğumuş ve sütlü sosu tamamen çekmiş kekin üzerine yayılır.2 saat sonra servise hazır olacaktır.
Bir günden fazla bekletilirse üzerindeki karamel sos sütlü ve tereyağlı olduğu için donuk ve mat bir görünüm alıyor.Bu nedenle hızlı tüketilmelidir.

AFİYET OLSUN  


  

11 Şubat 2015 Çarşamba

TAZE TARHANA ÇORBASI

Bu çorba o kadar basit ki bir öğrenci evinin imkanlarıyla bile şipşak yapılabilir. Bir arkadaşımın evinde sınav çalışırken bizi hem oyalamıyacak hem de doyurucu ve lezzetli bir çorba yapmak istedik.Annemi arayıp evde çok da malzeme olmadığını söyleyince bana bu çorbayı tarif etti. Çorba temelde salça, yağ, undan oluşuyor ve bunlar bir öğrenci evinde bile olabilecek şeyler. Çaresiz kalıp hazır çorba yapmaktansa, çalışmanıza 15 dakika ara vererek hem stres atıp hem karnınızı doyurabilirsiniz.Üstelik de sofranıza anne yemeği sıcaklığı getirmiş olursunuz.

MALZEMELER

 3-4çorba kaşığı sıvı yağ

3-4 çorba kaşığı un

1 çorba kaşığı dolusu domates salçası (yazın salça yerine 4 adet domatesin rendesi kullanılır)

1,5 litre et suyu (yarısı su olabilir)

1 su bardağı ekşi yoğurt

1 yumurta sarısı

Tuz ve istenirse pul biber

ÜZERİNE

Tereyağı ve nane


YAPILIŞI

1-Orta ateşteki tencereye sıvı yağ konulur.

2-Yağ ısınınca un ilave edilir.Helva kokusu gelinceye kadar kavrulur.Buna meyane denir.

3-Salça eklenir,1 dakika kavrulur.Bu noktada kavurma kelimesinin hiçbir zaman kahverengileşmeyi ifade etmediğini hatırlatmamız gerekiyor.

4-Et suyu soğuk olarak azar azar karıştırarak eklenir.Et suyu soğuk olmalıdır. Meyanenin topaklaşmasına neden olur. Topaklaşmayı önlemek için yapılması gereken bir başka işlem de suyu bir taraftan azar azar eklerken sürekli karıştırmaktır.

5-Sürekli ve ağır ağır karıştırma işlemi çorba kaynayıncaya kadar bırakılmamalıdır.

6-Çorba kaynamaya başlayınca isteniyorsa pul biber eklenir,altı kısılır.10dakika kısık ateşte pişmeye bırakılır.Bu arada terbiye hazırlanır.


TERBİYE

1-Çukur bir kapta yoğurt,yumurta sarısı ve tuz iyice düzleşinceye kadar çırpılır.

2-Sıcak çorbadan azar azar eklenirken çırpmaya devam edilir.Bu işleme terbiye ile çorba aynı sıcaklığa gelinceye kadar devam edilir.Sıcak çorba birden eklenirse ya da çırpma işlemi bırakılırsa yoğurt kesilebilir.Yumurta sarısı da pıhtılaşabilir.

3-Her ikisi de aynı ısıya gelen çorba ve terbiye yine karıştırarak birleştirilir.1-2 dakika sonra ocak kapatılır.

4-Tereyağı eritilir, nane eklenir. Hafifçe kızarınca çorbanın üzerine dökülür.


Afiyet olsun, Ayşenur 

10 Şubat 2015 Salı

MİNESTRONE (SEBZE ÇORBASI)



Okulda öğrencilerime doğrama şekillerini öğretirken jülyen doğranmış sebzelerle hazırladığım ilk çorbadır.
Aslında bizim için sulu yemek kıvamında. Fakat İtalyanlar için oldukça değerli ,törensel bir çorba.’’Bin Malzeme ‘’anlamına geliyor.Yani içine konulan malzeme ne kadar çok olursa o kadar iyi. Özellikle kış sebzeleri çok yakışıyor. İsterseniz piştikten sonra blenderden geçirip küçük çocuklar , hatta bebekler için besleyici bir öğün hazırlayabilirsiniz.

MALZEMELER
1 orta boy soğan
2 havuç
1-2 patates
1şalgam
1kereviz
1pırasa
4-5 yaprak  beyaz lahana
Yarım çay bardağı zetinyağı
1çorba kaşığı tereyağı
1litre et suyu+1litre su
Tuz
1dal adaçayı
1avuç tel şehriye ya da kırılmış spagetti
Fesleğen,az karabiber
Üzerine
Yarım demet maydanoz
Parmesan ya da kaşar rendesi

YAPILIŞI
1-Tüm sebzeler jülyen doğranır.
2-Tencereye zeytinyağı konup ısıtılır. Sırasıyla soğan, havuç, şalgam, kereviz, patates, pırasa ve lahana 2 dakika ara ile tencereye alınarak sotelenir.
3-Tereyağı eklenir. 2 dakika da bu şekilde sotelenir. Sebzeler iyice yumuşamalıdır.
4-Bir su bardağı kaynar suya adaçayı konularak demlenmeye bırakılır.
5-Tencereye et suyu ve suyun yarısı eklenir. Tencerenin kapağı kapatılır.
6-Kaynama başlayınca fesleğen, tuz, demlenmiş süzülmüş adaçayı eklenir.
7-Tel şehriye ya da kırılmış spagetti eklenir. 10 dakika pişirilir.
8-Çorbanın suyu kontrol edilir. Eğer azalmışsa kalan su eklenir. Lezzet kontrolü yapılır.
9-Maydanoz ince doğranır. Parmesan ya da kaşar rendesi eklenir.
10-Ocak kapatılır. Çorba servis edilirken üzerine maydanoz ve kaşar ya da parmesan serpilir.

AFİYET OLSUN

6 Şubat 2015 Cuma

FINDIKLI SÜT REÇELİ



Bu sıralar hepiniz fark etmişsinizdir ki süt reçeli yani ‘dulce de leche’ çok revaçta. Dulce de leche İspanyolcada süt tatlısı demek. Latin Amerika’da çok yaygın ve sevilen bir tatlı. Aslında bir nevi şekerleme. Temel olarak süt ve şekerden oluşuyor bu leziz tatlı. Tadı çocukken bayramlarda büyüklerimizin evlerinde yediğimiz sütlü şekerlemelere benziyor. Ama ben bu lezzeti daha da zenginleştirmek istedim. Kahvaltılarda bayıla bayıla yediğimiz fındıklı çikolata kremalarının yerini tutacak bir şeyler yapmaya çalıştım. Bir çeşit reçel olduğu için bir ay kadar buzdolabında saklanabilir. Tam bir kahvaltılık. Sonuç gerçekten harika oldu.

Üstelik bu tatlıda karamelizasyon için yararlandığımız şeker daha çok süt şekeri yani laktoz. Laktoz mutfakta kullandığımız şekere göre kana daha yavaş karıştığı için şekeri daha kontrollü yükseltiyor. Bu nedenle hazır çikolata kremalarına göre daha masum fakat tadı da onları aratmıyor. Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.




Malzemeler

1 litre süt

1 su bardağı şeker

1 çay kaşığı karbonat

100 gr kavrulmuş fındık (ince çekilmiş)

80 gr sütlü çikolata


Yapılışı

1-Süt ve şeker büyük bir tencereye alınır. Yüksek ateşte kaynayana kadar karıştırılır.

2-Süt kaynayıp köpürmeye başlayınca karbonat atılır. Bu aşamada sütte çok fazla kabarma olacağı için hızlı hızlı karıştırılır. Gerekirse köpüğü sönene kadar ateşten alınır.

3-Ocağın altı birazcık kısılıp boza kıvamına gelene kadar karıştırmaya devam edilir.

4-Süt kıvamlandığında ocak yarıma alınıp fındık ve küçük parçalara ayrılmış çikolata da eklenir. Çikolata eriyip homojen bir karışım elde edilince ocaktan alınır.


Sonuçta yaklaşık 500 ml bir karışım elde ediliyor. Buna uygun bir kavanozda soğumaya bırakabilirsiniz. Karışım soğuyunca daha da kıvamlanıyor. O yüzden kaynarkenki kıvamı sizi yanıltmasın. Soğuyana kadar arada karıştırırsanız üzerinin kaymak tutmasını da önlemiş olursunuz. 
Afiyet olsun, Ayşenur.