22 Nisan 2016 Cuma

KOLAY MAYONEZ



Merhaba sevgili dostlar. Günler haftalar geçiyor. Ben tariflerimi paylaşmak üzere biriktiriyorum. Fakat resimlemek ve yazmak konusunda biraz tembelim galiba.
Bugün özellikle gençlerin ve annelerin hoşuna gidecek bir tarif paylaşmak istiyorum. Mayonez evde fast food yiyecekler hazırlarken en çok kullandığımız malzemelerin başında gelir. Fakat yapımı oldukça zahmetli olduğu için içimize sinmese de hazır almak zorunda kalırız.
Orijinal mayonez tabii ki törensel bir uygulama ile yapılıyor. Her şeyin bir kolayı olduğu gibi mayonezin de var elbette. Sevgili arkadaşım Güler bu tarifi defterlerimizden çıkarıp sizlerle paylaşma zamanının geldiğini söyleyince, ben de hemen beş dakikada hazırladım. Resimledim ve beğenilerinize sundum.
Elif’çiğimin TEOG sınavına hazırlandığı şu günlerde ona özel menüler hazırlarken çok işime yarayacak. Benim gibi evladı sınava giren annelere kolaylıklar, çocuklara da zihin açıklıkları diliyorum.
Yarın hafta sonu.23 NİSAN Çocuk Bayramı!...Çocuklarınıza bu mayonezle süslenmiş patatesler, köfteler kızartın. İltifatlara hazır olun.

MALZEMELER
2adet yumurta
1,5 su bardağı ayçiçeği yağı
1fiske tuz
1 tatlı kaşığı limon suyu
İsteğe bağlı olarak  1 tatlı kaşığı hardal, 1 fiske pul biber

YAPILIŞI
1-Yumurtalar yıkanır.Tüm malzemeler oda sıcaklığında hazırlanır.

2-Bir çubuk blender bardağına yumurtanın akı ve sarısı, ayçiçeği yağının tamamı, tuz,limon suyu ve istenirse  hardal ve pul biber konulur.

3- Çubuk blenderle en hızlı ayarda 3 dakika kadar tüm malzeme karışıp mayonez kıvamına gelinceye kadar çırpılır.

 

4-Sadece 3 dakika içinde hazırladığınız mayonez ağzı sıkıca kapanan bir kavanoz içinde 10 gün tazeliğini koruyacaktır. 

AFİYET OLSUN


10 Nisan 2016 Pazar

KASEFE (KAYISI TATLISI)




Bahar bütün ışıltısıyla geldi. Meyve ağaçları çiçeğe durdu. Bahçeler mis gibi kokuyor. Özellikle kayısı ağaçları gelin gibi görünüyor. Yakında taze kayısılar çıkacak. Artık geçen yıl kuruttuğumuz kayısıları bitirmek vakti geldi.
Kayısı deyince akla Malatya gelir. Fakat Erzincan da yöreye has kayısı türleriyle oldukça zengindir. Üstelik henüz çok fazla ticari amaçlı üretim yapılmadığı için organik ve mutlaka gün kurusu.
Kasefe Erzincan’da kuru kayısı ile hazırlanan çok lezzetli ve sağlıklı yöresel bir meyve tatlısı. Şekerpare cinsi kayısı kurusu kullanıldığı için ayrıca şeker koymaya gerek kalmıyor. Bu nedenle eşim gibi diyabet hastaları bile az miktarda tüketebilir. Lifli yapısı sayesinde özellikle sindirim sorunu yaşayanlar için ilaçtır. Tüm kurutulmuş meyveler gibi vitamin ve mineral deposudur. Kısacası denemeniz için çok sebebiniz var.
Tarif yöresel olunca kaynak yine anneciğim oldu. Onun elinden yemek bir başka oluyor. Sevgiyle hazırladı. Sizlere de selamlarını gönderdi.
Çok az malzeme ve emek ile muhteşem bir lezzet elde etmek mümkün.

MALZEMELER
500 gram gün kurusu şekerpare kayısı
100 gram tuzsuz tereyağı
1 çay bardağı kıyılmış ceviz
½ litre(2,5 su bardağı) su

YAPILIŞI
1-Gün kurusu şekerpare kayısılar önce yıkanır. Sonra üzerini örtecek kadar ılık su içinde yarım saat yumuşayana kadar bekletilir.Eğer marketlerde satılan paket içerisindeki gün kurularından kullanacaksanız bu işleme gerek yoktur.çünkü onlar yumuşak oluyorlar.
2-Geniş tabanlı bir tencerede 2,5 su bardağı su ile pişmeye bırakılır. Eğer çok tatlı istenirse, bir miktar toz şeker eklenebilir.  Kaynama başlayınca ocak kısılır. Aksi takdirde fokurdayarak pişirmek kayısıların dağılmasına neden olur.15 dakika pişirilir.
3-Bir çatal ile kayısılar kontrol edilir. İyice yumuşamışsa ocak kapatılır. Bir servis tabağına alınır.
4- Tereyağı yakmadan eritilir. Kızgın halde kayısıların üzerine gezdirilir.
5-Son olarak kıyılmış cevizle üzeri tamamen kaplanır. Ilık halde servis edilir.
AFİYET OLSUN    

26 Mart 2016 Cumartesi

KOLAY LAHMACUN





Fast food her zaman lezzetli alternatifleri ile bizleri dışarıda yemek konusunda ikna etmiştir. Tüm dünyada farklı kültürlerin etkisiyle oldukça zengin bir fast food menüsünden söz edebiliriz. Bu menüye her ülke kendi mutfağından tarifler ekliyor. Bizim katkımız tabii ki lahmacun ve döner kebap …
Biz ailece lahmacun seviyoruz. Canan Karatay hocanın da dediği gibi iyi hazırlanmış bir lahmacun, birçok besini aynı anda almamızı sağlar.
Bazen canımız çok ister, ama çıkıp yiyecek fırsat bulamayız. İşte böyle zamanlarda evdekilere sürpriz yaparak bu tarifi hazırlayabilirsiniz.
Tıpkı hafta sonu sevgili arkadaşım Güler’in bizlere yaptığı gibi… Birlikte çabucak hazırladık. Hepimiz çok beğendik.
Tarif Gülerciğimden, takdir sizlerden.

MALZEMELER
3 adet yufka 
300 gram kıyma
4 adet domates
4 adet yeşil sivri biber
2 adet kapya biber
1 çorba kaşığı biber salçası
½ demet maydanoz
1-2 adet kuru soğan
3-4 diş sarımsak
İstenilen miktarda tuz, karabiber, pul biber
1 su bardağı su
Islatmak İçin
1 çay bardağı sıvıyağ, ½ çay bardağı erimiş tereyağı, 1 çay bardağı su

YAPILIŞI
1-Domates, biberler, soğan, maydanoz ve sarımsak ayıklanır ve yıkanır.
2-Tüm sebzeler rondodan geçirilir. Derin bir kapta kıyma, su, salça ve baharatlar ile birleştirilir. İyice karıştırılır. Sulu bir kıvam olmalıdır. Eğer katı olduysa bir miktar daha su eklenebilir.
3-Diğer tarafta yufkaları ıslatmak için sıvıyağ, erimiş tereyağı ve su iyice çırpılır.

4-Bir kat yufka serilir. Üzerine yağlı su karışımı sürülür. İkinci kat yufka serilir Yağlama işi tekrarlanır. Üçüncü kat yufka serilir. Bu kat yağlanmaz
5-Eğer fındık lahmacun yapılacaksa bir çaydanlık kapağı ile büyük yapılacaksa bir tabak yardımı ile yufkadan yuvarlaklar çıkarılır. Kâğıt yayılmış tepsiye dizilir.
6-Hazırlanan sulu, kıymalı karışım bir kaşık yardımıyla yufka altlıkların üzerine dağıtılır. Parmak uçları ile her tarafına yayılır.
7-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 10-15 dakika kızarana kadar pişirilir. Alttan ısı vererek pişirmek mümkünse sonuç çok daha iyi olacaktır.

8-Maydanoz ve limon dilimleri ile bekletmeden sıcak olarak servis edilir.
AFİYET OLSUN

23 Ocak 2016 Cumartesi

HAVUÇLU KEK



    Sabahları erkenden kalkıp okula yetişmeye çalışırken çoğu öğrenci hiç birşey yiyemiyor.Ben de zamanım darsa genelde ya kahvaltı yapamıyorum, ya da sadece kahve içiyorum.Endo-üro- nefro stajında tam da bu sebepten bir sabah dersinde kahvaltı yapmayı planladık.Bana da kek yapmak düştü. Uzunca bir süre neli kek yapacağıma karar veremedim.Sonunda havuçlu keke kimsenin hayır diyemeyeceğini düşündüm. Annemden aldığım tarife tahmin ettiğim gibi kimse hayır diyemedi.
    Sevgiyle yapılan herşey çok lezzetli ve bereketli oluyor.Ne yaparsanız yapın aşk ile yapın.Tarifi annemden aldığım şekliyle sizlerle paylaşıyorum. 


MALZEMELER
3 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
½ su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 portakal kabuğu rendesi
2 adet havuç
1 çay bardağı kıyılmış ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı toz zencefil
1 su bardağı tam buğday unu +2 su bardağı un. Tamamı beyaz un da konulabilir.
1 paket kabartma tozu
YAPILIŞI
1-Havuçlar soyulur, rendelenir. Cevizler irice kıyılır.
2-Bir çırpma kabına yumurtalar kırılır. Üzerine toz şeker konulur.10 dakika çırpılır.
3-Çırpma kabına süt ve sıvı yağ eklenip 2 dakika daha çırpılır.
4-Karışıma havuçlar ve portakal kabuğu rendesi eklenerek çırpmaya devam edilir.
5-Bir kasede un, kabartma tozu, toz tarçın ve zencefil karıştırılır.
6-Çırpma kabındaki sıvılara unlu karışımın yarısı konur. Kıyılmış cevizle birlikte karıştırılır. Bu aşamada artık fazla çırpılmaz. Aksi taktirde kek hamuru sulanır ve kabarmaz.
7-Kıvam kontrol edilir. Kalan unlu malzeme koyu bir yoğurt kıvamı elde edinceye kadar karıştırılır.
8-Fırın 150 dereceye ayarlanır, ısınmaya bırakılır.
9-Kek kalıbı yağlanır ve unlanır. Hazırlanan karışım kalıba dökülür. Önceden ısıtılmış fırında 30 dakika pişirilir.
10-Kürdan yardımıyla pişmişlik kontrolü yapılır. Kürdan temiz çıkıyorsa fırından alınır. Ilıklaşınca kalıptan çıkarılır. İstenirse üzerine tarçın karıştırılmış pudra şekeri elenir. 

AFİYET OLSUN



   

EVDE EKMEK YAPIMI




Merhaba sevgili dostlar. Uzunca bir süredir yeni bir tarif paylaşamadım. Bu süre içinde çok yoğun günler geçirdim. Annem rahatsızlandı. Okulda hem gündüz lise öğrencilerine, hem de akşam aşçılık kursiyerlerine dersim vardı. Bir de Elif’in TEOG sınavı eklenince, artık bana yirmi dört saat yetmez oldu.
Fakat bugün itibariyle yarıyıl tatiline girmiş bulunmaktayız. Birazcık da olsa rahatlayacağım inşallah. Yarın sabah Ayşenur tatilini geçirmek için eve geliyor. Elif’in karnesi süper. Annemin kontrolü de iyi geçti. Mutluluktan uçuyorum. Artık basit ama güzel bir tarif paylaşmanın tam zamanıdır.
Bir ay önce çok karlı ve soğuk bir akşam, evde ekmek olmadığını fark ettim. Akşam yemeği için ekmek almaya eşimi göndermeye kıyamadım. Uzun zamandır ekmek yapmak istiyordum. Fakat bir türlü fırsat bulamıyordum. Böylece ilk ekmek deneyimimi yaşadım.
Kendi ekşi mayamı hazırlayarak başlamak istiyordum. Biraz aceleci olduğum için kuru mayayla yaptım. Sonuç muhteşemdi. Kendi ekmeğini yapanların ortak düşüncesi; fırından alınan ekmeğin artık lezzetli gelmemesidir. Bu fikre katılıyorum. Neredeyse bir aydır evde günlük ekmeğimizi yapıyorum. Her gün yeni bir tarif deniyorum. Akşam yemeği saatinde evi mis gibi ekmek kokusu sarıyor. Üstüne üstlük sevdiklerime sağlıklı, temiz, besleyici yiyecekler hazırlamanın mutluluğunu yaşıyorum. O kadar yoğun ki bir dilim fazla bile geliyor. Her akşam aldığım iltifatlar da en büyük motivasyon kaynağım.
Bugün yaptığım tarifi unutmadan hemen sizinle paylaşmak istiyorum.

MALZEMELER
2su bardağı ılık su
1su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
2tatlı kaşığı toz şeker
2tatlı kaşığı kuru maya
2tatlı kaşığı tuz
4su bardağı un
1su bardağı buğday kepeği
Üzeri için
½ çay bardağı su, 1 çorba kaşığı un
Mavi haşhaş tohumu, keten tohumu
YAPILIŞI
1-Bir kapta ılık su, toz şeker ve kuru maya karıştırılıp on dakika bekletilir.
2-Üzerine süt, sıvı yağ, tuz, un ve buğday kepeği eklenerek oldukça yumuşak bir hamur yoğrulur.
3-Üzeri hava almayacak şekilde kapatılarak ılık bir yerde bir saat mayalandırılır. Hamurun hacmi iki katına çıkmalıdır. Bu adımda hamurun yukarı değil de enine büyümesi yanıltıcı olabilir. Kepek hamurun yayılarak büyümesine neden olur.
4-Hamur masa üzerine alınır. Ele ve masaya yapışmaması için hafifçe un serpilir. Tekrar iyice yoğrulur. Böylece mayalanma süreci sırasında oluşan gaz uzaklaştırılır (püf noktası).  Hamur elastikiyet kazanır.
5-Hamur ikiye bölünür. Biraz sıvı yağla eller yağlanır. Böylece şekil verilen hamur ele yapışmayacaktır.

6-Fırın kabına kâğıt yayılır. Ya da çok hafif yağlanır. Ekmek hamuruna istenilen şekil verilir. Ben bugün keten tohumluyu yuvarlak, mavi haşhaşlıyı ise çelenk şeklinde hazırladım. Sizler de hayal gücünüzü kullanarak farklı şekilde ekmekler yapabilirsiniz.

7- Keskin bir bıçak yardımıyla ekmeğin üzeri bir miktar kesilir. Bu kesik hem gaz çıkışını kolaylaştırır, hem de içinin iyi pişmesini sağlar (püf noktası).  Ilık bir ortamda yarım saat tepsi mayası yapılır.

8-Fırın 200 dereceye ayarlanır. Bir kâsede yarım çay bardağı su ile bir çorba kaşığı un iyice çırpılıp bulamaç haline getirilir. Tepsi mayası gelmiş ekmeklerin üzerine sürülür. Yüzeyi ıslanan ekmeğe keten tohumu, haşhaş tohumu, ya da istenilen bir tohum serpilir. İsterseniz boş bırakabilirsiniz.
9-200 derecede ısıtılmış fırının tabanına bir kap içerisinde su koyulur. Buharlaşan su kabuğun çıtır çıtır, içinin yumuşak ve gözenekli olmasını sağlar (püf noktası). Ekmek fırına verilir.
10-Önce 200 derecede 20 dakika fırın kapağı hiç açılmadan, sonra ısı 180 dereceye düşürülerek kontrollü bir şekilde üzeri kızarana kadar pişirilir.
11-Fırından çıkınca iki kat havlu üzerinde ya da tel ızgarada soğutulur. Tamamen soğumadan dilimlenmez. Aksi takdirde, içi hamurlaşır.

  AFİYET OLSUN